20 Nisan 2010 Salı

BESİN ZİNCİRİNDE ENERJİ AKIŞI

Bir bölgede canlı ve cansızlardan oluşan sisteme ekosistem denir. Canlılar doğrudan veya dolaylı olarak beslenmek için, birbiriyle etkileşmesi sonucu besin zinciri oluştururlar. Bir besin zincirinin halkalarını farklı canlı türleri oluşturur. Üreticiler, güneş enerjisini dönüştürüp hücrelerinde tutabilen canlılardır. Bu özellikleri sayesinde kendi besinlerini kendileri üretebilirler. Mesela bitkiler biz insanlar gibi veya doğadaki diğer canlılar gibi besin arayışı içerisine girmezler. Üretici (ototrof) olan bu canlılar inorganik maddelerden fotosentez yaparak, organik madde (basit şeker=besin= glikoz) ve oksijen üretirler. (Üreticiler, güneş ışığını doğrudan kullanabildiği için besin zincirinin ilk basamağında yer alır.)

Üreticilere örnek: Bitkiler, algler, klorofilli bakteriler (siyanobakteri...)

Besin üretmeyen ve besinini dışarıdan hazır olarak alan canlılara tüketici (heterotrof) denir. Örnek: Koyun, köpek, kaplumbağa. Tüketici olan canlı grupları da besin aldıkları kaynağa ve besin alma şekline göre gruplara ayrılırlar. Sadece çevrelerindeki üretici canlıları yiyerek bitkisel kaynaklı olarak beslenen canlı grubuna otoburlar denir. Örnek: Tavşan, Maymun, Koyun, Eşek. Çevrelerindeki hayvansal organizmaları yiyerek beslenen canlı grubuna ise etoburlar denir. Örnek: Timsah, kertenkele, baykuş. Çevrelerindeki bitkisel ve hayvansal kaynaklı organizmaları yiyerek beslenen canlı grubuna ise hem etçil hem otçul (hepçiller) denir. Örnek: İnsan, tavuk, ayı. Bir de toprağa düşen bitki ve hayvan artıklarını çürüterek, toprağa karışmasını sağlayan canlılar vardır. Bu canlı grubuna da ayrıştırıcılar denir. Ayrıştırıcıların etkinlikleri sonucunda canlı vücudunu oluşturan organik ve inorganik maddeler toprağa geçmiş olur. Mantarları (küf mantarı, maya mantarı, şapkalı mantarlar) ve bakterilerin büyük bir kısmını ayrıştırıcılara örnek olarak verebiliriz. Ayrıştırıcılar besin zincirinin her basamağında bulunabilir.
Bu anlatılan canlı grubundan doğada en çok bulunan bitkiler yani üreticilerdir. Çünkü üreticiler güneş enerjisini doğrudan kullanabildikleri için daha fazla sayıda bulunurlar. Tüketiciler ise üreticilerden veya diğer otoburlardan dolaylı olarak güneş enerjisinden yararlandıkları için sayıları giderek azalır. Aynı şekilde üreticiler güneş enerjisini doğrudan kullanabildikleri için sahip oldukları enerji besin zincirinin diğer halkasındaki canlılara göre daha fazladır.
Doğada birbiriyle ilişkili birçok besin zinciri vardır. Birbiri içine alan bu besin zincirlerinin hepsi besin ağı olarak adlandırılır.

FOTOSENTEZİN ÖNEMİ

Fotosentez ve Oksijen: Bitkiler fotosentez yaparken havadaki karbondioksiti yani insanın kullanmadığı zararlı gazı alır ve onun yerine atmosfere oksijen bırakır. Nefes aldığımızda içimize çektiğimiz ve asıl hayat kaynağımız olan oksijen, fotosentezin ana ürünüdür. Atmosferdeki oksijenin yaklaşık %30'u karadaki bitkiler tarafından üretilirken, geri kalan %70'lik bölüm denizlerde ve okyanuslarda bulunan ve fotosentez yapabilen bitkiler, algler ve bazı bakteriler tarafından üretilir.


Fotosentez ve Besinler: Güneş ışını saf enerji kaynağıdır; ancak ham olarak o kadar da kullanışlı bir enerji şekli değildir. Bu enerjiyi yemek, vücutta doğrudan kullanmak ya da depolamak mümkün değildir. Bu yüzden güneş enerjisinin farklı bir enerji türüne çevrilmesi gerekir. İşte fotosentez bunu yapar. Bu işlem yoluyla bitkiler, güneş enerjisini daha sonra kullanabilecekleri bir enerji şekline dönüştürürler. Fotosentez yapraklarda meydana gelir. Burada güneş enerjisi kullanılarak havadaki karbondioksit, nişasta ve diğer yüksek enerjili karbonhidratlara dönüştürülür. Karbon kullanıldıktan sonra ortaya çıkan oksijen ise havaya bırakılır. Bitki daha sonra besine ihtiyaç duyduğunda bu karbonhidratlarda depoladığı enerjiyi kullanır. Elbette bu bitkilerle beslenen canlılar da bitkide bulunan karbonhidratlardan enerji ihtiyaçlarını karşılarlar. İnsanın ihtiyacı olan enerji de fotosentez yoluyla bu besinlerde depolanan enerji ile karşılanır.


Fotosentez ve Enerji: Enerjinin kaynağı her zaman Güneş, bu enerjiyi insanın kullanacağı hale getiren sistem her zaman fotosentezdir. Bu sistem dışında hiçbir sistem aracılığı ile sahip olduğunuz enerjiyi kazanamazsınız. Bu enerji kaynağını bitkiler fotosentezle bünyelerinde depolarlar. Yediğiniz besinlerden elde ettiğiniz enerji, hayvansal gıdalardan elde ettiğiniz enerji, bugün kullandığımız önemli enerji kaynaklarından olan odun, kömür, petrol ve doğalgaz da fotosentezden elde edilen enerjiye sahiptirler.


Fotosentez ve Çevre: Fosil yakıtları yaktığımızda enerji elde ederiz. Aynı zamanda karbondioksit açığa çıkar. Bu nedenle canlılar, havadaki karbondioksitin ve havanın ısısının sürekli olarak artmasına neden olurlar. Her yıl insanların, hayvanların ve toprakta bulunan mikroorganizmaların yaptıkları solunum sonucunda milyarlarca ton karbondioksit atmosfere karışır. Ayrıca, fabrikalarda ve evlerde kalorifer ya da soba kullanılarak tüketilen ve taşıtlarda kullanılan yakıtlardan atmosfere verilen karbondioksit miktarı da milyarlarca tonu bulmaktadır. Ancak bitkiler, algler ve bazı bakteriler yani üreticiler gerçekleştirdiği fotosentez işleminde sürekli olarak karbondioksit tüketir ve oksijen üretirler. Bu şekilde de denge (karbondioksit-oksijen dengesi) korunmuş olur. Yeryüzünün ısısı da belli bir aralık içinde sabittir, çok büyük ısı değişimleri yaşanmaz. Bu ısı dengesini de üreticiler sağlarlar.

FOTOSENTEZ-SOLUNUM KARŞILAŞTIRILMASI

Fotosentez olayını gerçekleştirerek kendi besinini kendisi yapan tek canlı grubu yeşil bitkilerdir. Bunlar üretici canlılardır. Fotosentez olayı sonucunda oluşan besin, diğer canlıların besin kaynağıdır.

Solunum olayı için gerekli oksijen de fotosentez olayı sonucu ortaya çıkar. Besinlerin yanması ancak oksijen sayesinde gerçekleştiğinden fotosentezin önemi çok büyüktür. Solunum sonunda çıkan karbon dioksit gazı da fotosentez için gereklidir. Bu iki olay birbirinin tersidir.

Solunum olayı gece gündüz boyunca sürekli olan bir olaydır. Fotosentez ise güneş ışığı (ışık enerjisi) karşısında oluşur.

IŞIĞIN FİLTRELERDEN GEÇİŞİ

Saydam cisimler, üzerlerine gelen ışığı geçirme özelliğine sahiptir. Adi cam, üzerine gelen ışığı tamamen geçirir. Ama bazı camlar renkli olabilir.
Işığı geçirebilen renkli, saydam cisimlere filtre denir. Örneğin güneş gözlükleri birer filtredir. Filtreler, üzerlerine düşürülen ışıktan, kendi renklerini kuvvetli, komşu renklerini zayıf olarak geçirirler. Yani kırmızı filtre, kırmızı ışığı güçlü, turuncu ışığı zayıf geçirir. Mavi filtre, mavi ışığı güçlü, yeşil ve mor ışığı zayıf geçirir. Sarı filtre, sarı ışığı kırmızı ışığı, yeşil ışığı güçlü, mavi ışığı ise zayıf geçirir.

Şekilde kırmızı filtreden kırmızı ışık güçlü, turuncu ışık ise zayıf geçer. Bu kırmızı filtreden geçen kırmızı ve zayıf turuncuda ışınlarıda mavi filtreden geçemez, mavi filtre siyah görünür.


IŞIK TAYFI - IŞIK TÜRLERİ- ELEKTROMANYETİK TAYF
Çevremizdeki cisimleri, görünür ışığın yansıyarak gözümüze gelmesi sayesinde görürüz. Yazın, zararlı ışınlardan korunmak için, güneş gözlüğü takar, plajda güneşlenirken güneş kremi süreriz. Tüm bunlar ise, gözle görülmeyen ışık türlerinden korunmak içindir.
Işık dalgalar halinde, boşlukta da yayılabilen bir enerji türüdür. Işık, bir elektromanyetik bir ışınımdır. Enerjinin elektromanyetik dalgalar halinde yayılmasına radyasyon (ışınım) denir.
Bir elementin en küçük birimi nasıl atomsa, elektromanyetik radyasyonların da en küçük birimi fotondur. Fotonların kütleleri yoktur ve boşlukta ışık hızında enerji paketleri şeklinde yayılırlar.

Elektromanyetik dalgalar, sahip oldukları enerji büyükten küçüğe doğru olacak şekilde:
1- Gama Işını, 2- X ışını, 3- Ultraviyole ( mör ötesi ) Işınlar, 4- Görünür Işık, 5- Kızılötesi Işık, 6- Mikrodalga Işınlar 7- Radyo Dalgaları

RENKLER

Güneşten bize ulaşan beyaz ışık, gerçekte birçok rengin bileşiminden oluşur. Beyaz aslında başlı başına bir renk değil, bütün renklerin bileşiminden oluşur. Güneş ışığını bir prizmadan geçirdiğimizde renklerine ayrıldığını ve bu renklerin de sırası ile kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor olduğunu biliyoruz.
Cisimler güneş ışığı ile aydınlatıldığında, üzerine bu renklerin karışımı olan ışık düştüğünden, cisimler bunlardan bir kısmını yansıtırlar ve sonuçta değişik renklerde cisimler olarak algılanır. Bir cisim;
• Güneş ışığındaki tüm renkleri yansıtıyorsa beyaz
• Güneş ışığındaki hiçbir rengi yansıtmıyorsa siyah
• Güneş ışığındaki herhangi bir rengi yansıtıyorsa, o renkte görünür.



Güneş ışığındaki renklerden kırmızı, mavi ve yeşil renge ana renk denir. Bu üç ışığın tek tek ya da değişik oranlardaki karışımı göze gelirse, göz, cisimleri bu karışımlara göre değişik renklerde algılar. Bu üç rengin, karışımları beyaz ışığı verir. Şekilde bu durum görülmektedir. Aynı tabloyu incelersek kırmızı ve yeşil ışık göze gelirse sarı, kırmızı ve mavi ışık göze gelirse magenta, mavi ve yeşil ışık göze gelirse cyan olarak algılanır.



Cisimlerin Işığı Yansıtması
Bir cisim güneş ışığındaki tüm renkleri yansıtıyorsa beyaz görünür.




Buradan anlıyoruz ki beyaz cisimler bütün renkleri yansıtıyor. Beyaz cisim, beyaz ışıkla aydınlatılırsa beyaz, kırmızı ışıkla aydınlatılırsa kırmızı, mavi ışıkla aydınlatılırsa mavi görünür.



Dolayısıyla beyaz cisimler hangi ışıkla aydınlatılırsa o renkte algılanırlar.Örnek olarak aşağıda beyaz ışık yeşil bir filtreden geçirilmiştir. Filtreden sadece yeşil ışık geçebilmiştir. Yeşil bir cismin üzerine düşen yeşil renk ile cisim yine yeşil olarak gözükmüş veya yeşil rengi cisim yansıtmıştır.




Eğer cisim, hiçbir rengi yansıtmıyorsa siyah görünür. Yani siyah cisimler hiçbir rengi yansıtmaz, üzerine düşen tüm renk ışınları yutar, soğurur.



Eğer cisim, tüm renkleri yansıtıyorsa aşağıda görüldüğü gibi beyaz görünür.

Eğer mavi kitabı yeşil ışık altında aydınlatırsak, yeşil, mavinin komşusu olduğundan zayıf olarak yansır. Fakat bu zayıf ışık, gözü yeşil renkte uyaramayacağından, mavi kitap siyah görünür.



Aşağıda mavi bir cisme beyaz bir ışık gönderir isek bu cisim sadece mavi rengi yansıyacaktır.

IŞIK

IŞIK BİR ENERJİ TÜRÜDÜR


Görme olayı ışıkla gerçekleşir. Cisme gelen ışık, cisimden yansıyarak göze gelirse cisim görünür.


Ama bu cisim bir ışık kaynağı ise, hangi ortamda olursa olsun, çevresine ışık verdiğinden karanlıkta olsa da görülür. Işığın yayılması için ortam gerekmez; ışık, boşlukta da yayılır. Işık kaynağından çıkan ışık ışınları, homojen ve saydam ortamda ise doğrular halinde yayılır.

Maddeler üzerlerine düşen ışığı yansıtıp yansıtmamalarına göre üçe ayrılır: Üzerine düşen ışığı geçirebilen maddelere saydam maddeler denir. Ör: Cam, su, hava….

Üzerine düşen ışığın bir kısmını geçirebilen maddeler yarı saydam maddeler denir. Ör: Yağlı kâğıt, buzlu cam..

Üzerine düşen ışığı hiç geçirmeyen maddelere ise opak ( saydam olmayan) maddeler denir.
Işık Bir Enerjidir: Metal bir çubuk ısıtılınca önce kızarır ve zayıf bir ışık yayar. Isıtılmaya devam edilirse akkor haline gelir. Bu olayda ısı enerjisinin bir kısmı ışığa dönüşmektedir. Işığın bir enerji olduğunu kanıtlayan bir başka olay da Dünyaya ısı ve ışık olarak ulaşan güneş enerjisidir. Güneş ışığı hesap makineleri, uzay araçları, tekneler gibi birçok sistemin çalışmasında enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.



Işık enerjisi ; radyometre cihazı ile hareket ,güneş pili ile elektrik ,güneş panelleri ile ısı ,enerjilerine dönüştürülebilir.

Işık Kaynakları: Işık kaynakları sıcak ve soğuk olmak üzere ikiye ayrılır. Güneş, ampul, mum gibi kaynaklar sıcak, floresan, lamba, ateş böceği gibi kaynaklar soğuk ışık kaynaklarıdır. Sıcak ışık kaynakları çevresini ısıtır. Güneşten dünyaya gelen ışık, üzerine düştüğü maddeye enerjisini aktarır. Işık, madde ile etkileşmesi sonucu soğurulabilir.

Soğurulma, ışığın madde tarafından emilmesi olduğu için soğurulan ışık enerjisi ile madde ısınır. Isınan maddenin ise sıcaklığı artar.(Soğurma: Maddelerin ışığı tutup, ısıya dönüştürmesine denir.) Koyu renkli cisimler, üzerlerine düşen ışığın büyük bir kısmını soğururlar. Açık renkli cisimler ise üzerlerine düşen ışığın büyük bir kısmını yansıtır, az bir kısmını soğururlar. Bu yüzden koyu renkler, açık renklerden daha çabuk ısınır.

ISI YALITIMI

4- Yalıtım :
Maddelerdeki ısı akışını yavaşlatmak için yalıtkan malzemeler kullanılmasına yalıtım denir.
Maddelerde yalıtımın yapılmasının nedeni bazı maddelerin bulunduğu ortama göre sıcak, bazılarının da soğuk tutulması gerektiği içindir.
Yalıtım için kullanılan malzemelerin ortak özelliği bu malzemelerin yapısında hava bulunmasıdır. Hava iyi bir yalıtkandır. Çünkü havayı oluşturan tanecikler arasındaki boşluk miktarı çok fazladır. Bu nedenle havayı oluşturan tanecikler arasındaki ısı iletimi çok yavaş olur.
Plastik köpüğün yapısındaki boşluklarda da hava bulunduğu için plastik köpükte ısı yalıtkan olarak kullanılır ve ısı yalıtımı sağlanır.

ÖRNEKLER :

1- Kışlık kıyafetlerin, battaniyelerin, bina yalıtım malzemelerinin içinde hava vardır.
2- Cam, plastik, köpük, kağıt, metal bardaklara sıcak çay konduğunda bir süre sonra bardaklardaki çayların sıcaklıklarının farklı olmasının nedeni bazı bardakların ısıyı iyi iletip içindeki çayın ısısının etrafa yayılmasını sağlaması, bazılarının da ısıyı iyi iletemeyip çayın ısısının bardakta kalmasını sağlamasıdır. Köpükten yapılan bardakların ısıyı daha az iletmesinin nedeni köpüğün yapısında hava boşluklarının bulunması ve ısı aktarımının yavaş gerçekleşmesidir. Isı aktarımı bu bardakta yavaş olduğu için eli yakmaz.
3- Köpükten yapılan tabakların kullanılması.

SORU : 1- Hava ısı akışını yavaşlatmasına rağmen niçin bazı yalıtım
malzemelerinin havası boşaltılır?
2- Niçin soğuk günlerde yün ya da pamuk yorganların üzerine oturulmaz?

5- Vakum :
Bazı yalıtım malzemelerinin içindeki hava boşaltılır. Bu sayede ısı akışının hava tanecikleri tarafından gerçekleştirilmesi engellenmiş olur. İçindeki havası boşaltılmış ortamlara vakum denir. Vakumlanmış ortamlarda tanecikler boşaltıldığı için ısı aktarımı gerçekleşmez.
Termosların veya pencerelerde kullanılan çift camların içindeki hava boşaltılarak (vakumlanarak) ısı yalıtımı sağlanır.


6- Yalıtım Malzemeleri :
Isı yalıtımını sağlamak için kullanılan malzemelere yalıtım malzemeleri denir. Yalıtım malzemeleri sayesinde besin maddeleri istenilen sıcaklıklarda muhafaza edilebilir, suyun içilme sıcaklığı sağlanır, evlerde ısı yalıtımı sağlanır.
Her yalıtım malzemesinin kullanım amacı farklıdır. Farklı bölgelerin veya bir bölge içinde farklı yerlerin yalıtımında da farklı yalıtım malzemeleri kullanılabilir. (Duvarda, pencerede, soğuk hava depolarında, fırınlarda farklı yalıtım malzemeleri kullanılır).
İyi bir ısı yalıtımının sağlanması için kullanılacak yalıtım malzemeleri; ısı akışını yavaşlatmalı, çok yüksek veya çok düşük sıcaklıklara maruz kaldığında özelliğini kaybetmemelidir.


Günlük hayatta kullanılacak yalıtım malzemeleri;
• Çevreye zarar vermemelidir.
• Ekonomik olmalıdır.
• Hafif olmalıdır.
• Yanmaz olmalıdır.
• Kolay uygulanabilmelidir.
• Zaman için de bozulup çürümemelidir, uzun ömürlü olmalıdır.
• Isı iletkenlik değerinde zamanla değişme olmamalıdır.
• Asit ve asit yağmurlarına karşı dayanıklı olmalıdır.
• Elastik olmalıdır.
• Böcek ve mikroorganizmalar tarafından tahrip edilmemelidir.
• Aşınma ve paslanma yapmamalıdır.
Yalıtım malzemeleri olarak; plastik köpük, ahşap, asbest, taş yünü, katran, cam yünü ve silikon yünü kullanılır. (Mineral yünler = cam yünü ve taş yünü, polistiren köpük levhalar, poliüretan köpük levhalar).






SORU : 1- Isı yalıtımı nedir?
2- Isı yalıtımının faydaları nelerdir?
3- Isı yalıtımı binanın hangi kısımlarına uygulanır?
4- Isı yalıtımı nasıl yapılır?
5- Isı yalıtımının maliyeti nasıl olmalıdır?
6- Isı yalıtımının ülkemize ve dünyaya yararları nelerdir?

7- Binalarda Isı Yalıtımının Sağlanması :
Isı yalıtımı olmayan binalarda; kışın evin içi sıcaksa ısı akışı içerden dışarı doğru, yazın evin içi soğuksa ısı akışı dışarıdan içeri doğrudur.
Binalarda pencere (%25), tavan (çatı) (%25), tavan arası(%20), taban (kat arası = yer döşemesi) (%15) ve bina girişinde (%25) ısı yalıtımına ihtiyaç duyulur.
Binalarda ısı yalıtımının sağlanması için;
• Dış cephe duvarlarında,
• Cam ve doğramalarda,
• Çatı ve döşemelerde,
• Tesisat borularında,
• Havalandırma kanallarında,
• Buhar iletim borularında,
• Toprakla temas eden bölümlerde ve katları ayıran bölümlerde,
• Garaj, depo gibi ısıtılmayan bölümlere bakan duvarlarda ısı yalıtımı yapılmalıdır.
Binaların doğru biçimde yalıtılmasıyla %25–50 oranında daha az yakıt kullanarak aynı düzeyde ısınması sağlanabilir. Binanın iç kısmını dış ortamdan ayıran kapılar, pencereler, duvarlar, çatı gibi temel bölümler binanın kışın sıcak, yazın ise serin tutulmasını sağlar. Tüm dünyada bina yalıtımının daha iyi olabilmesi için, birçok yöntem ve malzemeden yararlanılmaktadır. (Sıcaklık azaldıkça ısı kaybını azaltan kapı ve pencereler veya sıcak bölgelerde kullanılan ve özel bir malzemeyle kaplı olduğu için yalnızca gün ışığını geçiren fakat ısıyı geçirmeyen pencere camları).
Yazın parkların ya da ağaçlık alanların kent merkezlerinden daha serin, ağaç yapraklarından buhar halinde kaybedilen su ağacın çevresindeki havanın sıcaklığında 5 °C’a kadar düşüş sağlayabilirler. Evlere en kolay ve ucuz yalıtım ağaç dikilerek yapılabilir. Isınma ve soğutmaya etkili bir çözüm yolu olan bu işlem, biraz uzun vadeli bir yatırım gibidir. Akıllıca yapılmış bir planlamayla bahçeye dikilen ağaçlar, evin ısıtılması ve soğutulması için tüketilen enerji miktarını %25 oranında azaltabilir.
Bahçeye dikilen ağaçlar, sayesinde kışın evlerin sıcak kalması sağlanırken yazın da serin olması sağlanır. Soğuk bir yerde oturuluyor ve kışın evin sıcak olması isteniyorsa bunun için sık dallı ve yapraklı ağaçlar tercih edilmelidir. Sıcak bölgede oturuluyor ve evin serin tutulması isteniyorsa seyrek dallı ve yapraklı ağaçlar seçilmelidir.


8- Yalıtım ve Enerji Tüketimi :
Ev ve iş yerlerinde kullanılan yalıtım malzemeleri sayesinde sağlanan yalıtım, enerji tüketimin azalmasına, doğal kaynakların ve onların dengesinin korunmasına ve ülke ekonomisine katkı sağlar. Ayrıca ısı yalıtımı sayesinde daha az yakıt madde yakılacağından atmosfere daha az karbondioksit ve diğer zararlı gazların yayılmasını sağlar ve bu sayede sera etkisi azaltılır ve küresel ısınma önlenir.
Yalıtım sayesinde kışın yakıt malzemeleri (kömür, petrol, doğal gaz) daha az kullanılır. Yazı ise serinlemek için elektrikli araçlar kullanılmadan rahatça yaşanabilir.
Binalarda yapılan yalıtım enerji tasarrufu sağlar. Enerji tasarrufu sayesinde rahat ve konfordan vazgeçmeden enerji verimli şekilde kullanmak ve israf etmemektir.

MADDE VE ISI

Bütün maddelerin ısı iletkenlikleri farklıdır. Isının bir maddedeki yayılma hızı o maddenin iletken mi yoksa yalıtkan mı olduğunu belirtir. Isı enerjisi daima sıcaklığı fazla olan maddelerden sıcaklığı az olan maddeye doğru yayılır.

SORU : 1- Kutuplarda hayat nasıl devam eder?
2- Buzdan yapılan evlerde (iglolarda) insanlar dışarıdaki sıcaklık –70 0C iken bir mum yakarak nasıl üşümeden kalabilirler? (Etrafına göre sıcaklığı az olan maddeler ısı alırlar)
3- Kuşlar soğuk havada vücut sıcaklığını nasıl korurlar? (Kemiklerinin içinde hava dolaşır ve tüylerini kabartırlar).
4- Kuşun tüylerinin kabarması ısı kaybına engel olur mu? (Olur)
5- Kutup ayıları çok soğuk ortamlarda vücut sıcaklıklarının nasıl korurlar? (Kalın kürkleri = yağ tabakaları sayesinde)
6- Kışın giyilen kıyafetlerde niçin pamuk, yün ve kuş tüyü gibi malzemeler tercih edilir?
7- Yaşanılan ortamlarda belirli sıcaklıklarda tutulması gereken maddeler var mıdır, bu maddelerin bulunulan ortamda daha uzun süre sıcak veya soğuk kalması için neler yapılabilir? (Dondurma, gazlı içecekler bulunduğu ortama göre soğuk, çay, çorba bulunduğu ortama göre sıcak tutulması gerekir).
8- Buzdolabı ve buzluğunun görevi nedir?

1- İletken :
Isıyı iyi ileten maddelere ısı iletkeni denir. Isı iletkenlerini oluşturan tanecikler arasındaki boşluk çok azdır ve tanecikler düzenlidir. Isı iletkenleri kısa sürede büyük miktarda ısı iletirler. Metaller (Bakır, alüminyum, demir,…), diğer maddelere göre ısıyı daha hızlı iletirler ve ısı iletkenidirler.

2- İletim :
Maddelerdeki ısı akışını hızlandırmak için iletken malzemeler kullanılmasına iletim denir. İletim olayında ısıyı iyi ileten iletken malzemeler kullanılır.
Pişirme amaçlı kullanılan araçlarda ısı iletiminin iyi olması amaçlanır. Pişirme amaçlı kullanılan toprak ve seramik kaplarda, toprak ısıyı yavaş iletilmesine rağmen ısıyı düzgün olarak ilettiği ve pişme kalitesini arttırdığı için bu kaplar kullanılır.

ÖRNEKLER :

1- Isı kaynağı olan ocaktan yayılan ısının tenceredeki yemeğe kısa sürede ulaşması için ısıyı iyi ileten malzemeler kullanılır.
2- Kalorifer tesisatının yapımında ısıyı iyi ileten malzemeler kullanılır.

3- Yalıtkan :
Isıyı iyi iletemeyen maddelere ısı yalıtkanı denir. Isı yalıtkanlarını oluşturan tanecikler arasındaki boşluk çok fazladır ve tanecikler düzensizdir. Isı yalıtkanları kısa sürede çok az miktarda ısı iletirler. Tahta, plastik, beton, hava ısı yalıtkanıdır. Plastik köpük, cam yünü, asbest, çift camlı pencerelerdeki hava boşluğu, termoslardaki iç ve dış yüzey arasındaki havasız ortam ısı yalıtımı için kullanılır.

SORU : 1- Hava ısı akışını nasıl yavaşlatır?
2- Cam bardakların içinde sıcak bir sıvı varken niçin eli yakar?
3- Köpük bardakların içinde sıcak bir sıvı varken niçin eli yakmaz?
4- Tencere veya tava sapının eli yakmaması için hangi önlemler alınır?
5- Tava sapında tavadan farklı bir malzeme kullanılmasının nedeni nedir?

17 Nisan 2010 Cumartesi

Kozmostan Kuantuma 1



Kitapta doğa bilimleri adına birçok bilgi mevcut. Okuduktan sonra fen bilimleri ile ilgili iyi bir altyapıya sahip oluyorsunuz. Bilimle ilgilenenlere tavsiye edebileceğim bir kitap.

Nihat Kalaycı

Nazan Demirca

Melike Koç

Gamze Gülyol

Habibe Aslan

Enis Özgen

Enes Duman

Emre Aktaş

Eminenur Akça

Derya Demir

Beyza Soybir

Ayşenur Altay

Kanın Yapısı Şarkı




uzun ince bir damarda
gidiyorum gündüz gece
bilmiyorum ne haldeyim
temiz miyim kirli miyim
oy oy
dünyaya geldiğim anda
pompalandım aynı zamanda
bilmiyorum ne haldeyim
temiz miyim kirli miyim
oy oy
kan pulcukları olmasa
ölürüm aynı zamanda
yetişmek için yaraya
gidiyorum gündüz gece
oy oy
akyuvarlarda olmasa
ne yapardık mikroplarla
iki tane mikropla
gidiyorum gündüz gece
oy oy
ezogelin çorbasına
benziyor apaynı kan da
içindeki mercimekler
benziyor alyuvara
oy oy

Ümit Şen

Ümit Şen

Rumeysa Görmez

Buse Küçüktopal

Ömer Ozan

Merve Can

Merve Çelebi

Müzeyhan Aktaş

Leyla Güven

Mert Kamaç

Güneş Çelik

Firdevs Gökmen